Felsefe


“SORGULANMAMIŞ BİR YAŞAM YAŞAMAYA DEĞMEZ”

Her insan belirli bir genetik şifreyle doğar ve bu şifreye uygun yaşarsa mutlu, huzurludur!... Eğer içinizde bir huzursuzluk hissediyorsanız bilin ki Öz’ünüze uygun yaşamıyorsunuz demektir! Düşüncelerimizi değiştirebiliriz ama Öz’ümüzü asla! Öz bir fakat öze giden yolu gösteren şifre farklıdır! Şifreyi çözen hayatı çözmüş sayılır!...Yaşam gayesini bulmuştur!...Sokrat’ın güzel bir sözü vardır:
“SORGULANMAMIŞ BİR YAŞAM YAŞAMAYA DEĞMEZ”
Hayatınızı sorgulayın! Ne için yaşıyorsunuz? Yaşam gayeniz nedir?...( alıntı)





SİNSİLİĞİN DİĞER ADI İKİ YÜZLÜKTÜR


Sinsiliğin diğer adı iki yüzlülük...

Atılan pusuların Kahpece döşenmiş tuzakları....

Güvene duyulan saygının istismarı...
Maskeleriyle dolaşanların sürekli oynadıkları oyunun adı...

Tanıyamadıkları suretlerinin aynaya yansımış hali...
Düşkünlüğün yüksek perdeden seslenişi....

Zavallılığın, beyhude çırpınışları...
Kişiliksizliğin son tangosu.....

Başta, kendini kandırmacıların bitmeyen senfonisi....
Düştüğü çukurdan çıkamaması....

Kıpırdadıkça bensizliğin çirkefinde boğulması....
Aynaların, suratına tükürdüğü saydam suratlılık ikiyüzlülük...

İkiyüzlünün; yalanı da yalandır...
doğrusu da....

Yalan, masum kalır ikiyüzlülüğün yanında....
Açın yüreğinizi, alın ellerinize....

O, size okuyacaktır aklınızdan geçenleri...
Her atımında ürperterek sarıyorsa beyin hücrelerinizi;
yitirmemişsiniz demektir heyecanınızı...

Tiksinerek tanık olmuşsanız akan irinli kanlarına; o zaman siz bir ikiyüzlüsünüz...
Cesaret.... Bir kez konuşun kendinizle....

Birleştirin akıl ile yüreği...
Yansısın yüzünüze dürüstlüğün aydınlığı....

Korku; ancak, ikiyüzlülerin tadacağı kötü bir yemiş olarak kalsın...
Kazanmanın ölçüsü olsun pervasızlığınız...

Arkadan çevrilen dolaplar, yüze gülmeler;
bırakın miras kalsın ikiyüzlü soytarılara....

Aşağılık kompleksleriyle ruhunu satan ikiyüzlüler;
hiç yaşamamış saysın kendilerini.

Kim olduğunu bile bilmeyen bu insanlar;
devam edecekler yaşam boyu aramaya kendilerini...

Asla bulamayacakları benlikleri;
bedenlerinin en karanlık yerinde sıkıştırılmış, üzeri kalın bir ziftle örtülmüştür.

Ne gülmeleri gülmedir, ne de ağlamaları ağlama...
Ne bir sevgi kırıntısı, ne de bir acıma....

Sadist davranışlarının hayvanı kahkahaları onların şeytani zevkleri....
Hemen tanırsınız bu insanları.

Sizden daha telaşlı gözükür en sıkışık anınızda.
Daha çok ağlar cenazenizde.

Doğum günü partinizi sizden önce fark etmiştir.
Ama, günlüktür paylaşımları.

O gün öyle gerekmiş; o da yerine getirmiştir.
Anlarsınız uzun vadede dost olmadığını.

 Çabuk dökülür boyaları...
 Yeter ki siz sürekli aldanmayın yapmacık tavırlarına...

İkiyüzlü insanların söylediklerinden çok yaptıklarına bakarsanız;
inanıyorum ki hiç yanılmazsınız...

Akıldan çıkarılmaması; “ Ya göründüğün gibi ol, ya da olduğun gibi görün...!”
diyen, Mevlana’nın sözü olmalı...





MEVLANA CELALEDDİN-İ RUMİ, 7 ÖĞÜT ( SEVEN ADVİCE )


GEZGİN FİLOZOFLAR



“Size üstün insanı öğretiyorum. İnsan
aşılması gereken bir şeydir. Onu aşmak için ne yaptınız?”
NIETZSCHE



·Dünyanın içindeki insan, dünyanın bilgisiyle birlikte ona aittir; ama dünya içinde ödevinin bilincindeki insan, görünüş değil, kendinde varlıktır; şey değil, kişidir.
·Felsefe, insan için herzaman tamamlanmadan kalan bilgeliğe ulaşma çabasıdır.
Immanuel Kant



Nitelik mi nicelik mi? Tehlikeli anlarda ne yapmak gerekir? Paylaşmak her zaman gerekli mi? Plan yapmak mı planı gerçekleştirmek mi?
Biraz eğlenceli FELSEFE yapmaya ne dersiniz? Hikayemiz hem güldüren hem de düşündüren, masal tadında…
DİŞİ ASLAN
Hayvanlar bir gün kim daha çok çocuk doğurabilir diye çekişmeye başlarlar. Hep birlikte dişi aslana gidip, danışırlar:
“Sen kaç çocuk doğurabiliyorsun?”
“Bir.” diye yanıtlar dişi aslan. “Fakat ben ASLAN doğururum.”
DERSİMİZ: NİTELİK NİCELİKTEN ÖNEMLİDİR.
——————————————————————-
YENGEÇ İLE ANNESİ
“Neden böyle yan yan yürüyorsun yavrum” diye sorar anne yengeç çocuğuna.
“Düzgün yürüsene !”
“Pekala anne” der çocuk.
“Sen önümden düzgün yürü, ben seni takip ederim.”
DERSİMİZ: HAREKETLER SÖZLERDEN ÖNDE GELİR.
—————————— —————————— —–
ASLAN, KOYUN, KURT VE TİLKİ
Aslanın biri, bir koyunu yanına çağırır ve nefesinin kokup kokmadığını sorar. “Evet!?” diye yanıtlar koyun. Aslan bu yanıta kızar ve koyunu oracıkta parçalar. Daha sonra kurda seslenip yanına çağırır, ona da aynı soruyu sorar.
“Hayır!?” diye yanıtlar kurt korkudan. Ancak o da yağcilik yaptığı icin aslanın öfkesinden kurtulamaz. Sıra tilkiye gelmiştir. Aynı soruyu tilkiye de sorar. Tilkinin yanıtı şöyle olur: “Üzgünüm, üşütmüşüm biraz, o yüzden burnum koku almıyor!”
DERSİMİZ: AKILLI KİŞİ TEHLİKELİ KONUŞMAZ.
—————————— —————————— —–
KAZLAR VE TURNALAR
Kazlar ve turnalar bir gun aynı tarlada yiyecek ararken birden yanlarına yaklaşmaya çalışan avcıyı fark ederler. Turnalar daha çevik ve hafif oldukları icin hemen uçarlar. Oysa kazlar ağır hareket ettikleri için avcıdan kurtulamazlar.

DERSİMİZ: YAKALANANLAR HER ZAMAN SUÇLU OLANLAR DEĞİLDİR.
—————————— —————————— —–
HASTA GEYİK
Yaşlı bir geyik hasta düşer ve daha rahat otlayabilmek icin güzel otlarla dolu bir çalılıkta yaşamaya başlar. Her hayvanla iyi geçindiği için pek çok hayvan sık sık geyiğin ziyaretine gelir. Zamanla her zaman gelen hayvan bu güzel otlardan tatmaya başlayınca kısa süre sonra tüm otlar biter. Geyik hastalıktan kurtulur ama yiyecek hiçbir şeyi kalmadigi için bir süre sonra açlıktan ölür.
DERSİMİZ: BAZEN İYİ ŞEYLER PAYLAŞTIKÇA BİTEBİLİR. ELİMİZDEKİNİN DEĞERİNİ BİLELİM.
—————————— —————————— —–
FARELERİN TOPLANTISI
Bir gün fareler bir araya gelirler ve başlarına musallat olan bir kediden kurtulma planları yaparlar. Pek çok fikir öne sürülür. Hiçbiri kabul görmez. En sonunda genç bir fare kedinin boynuna bir çan asmayı önerir. Boylece kedi kendilerine yaklaşırken farkına varacak ve kaçabileceklerdir. Bu öneri fareler tarafından alkışlarla onaylanır. Bu arada bir köşede sessizce onları dinlemekte olan yaşlı bir fare ayağa kalkar ve bu önerinin çok zekice olduğunu, başarılı olacağından hiç kuşkusu olmadığını belirtir. “Fakat, der, kafamı bir soru kurcalıyor. Aramızdan kim kedinin boynuna çan asacak?”
DERSİMİZ: İYİ BİR PLAN YAPMAK AYRI, O PLANI GERÇEKLEŞTİRMEK AYRIDIR.
——————————————————————
İnsanlar felsefeyi;
çocukken MASALDAN,
sonra KİTAPLARDAN,
ihtiyarlayınca da arkalarında kalan HAYATLARINDAN ÖĞRENEBiLiRLER!
Kaynak: Pudra.com